Kerem Bozyayla – HALİT ÇAPIN’I TAKDİMİMDİR

Eskiden korkusuz insanlar vardı. Öyle bildiğin korkusuz değil, korkusuz.
Cebindeki paraya, arkasındaki dayısına, çevresindeki paçozlara güvenerek değil, bilmediğin korkusuz.
Eskiden delikanlı insanlar vardı. Öyle bildiğin delikanlı değil, delikanlı.
Çetesine, mafyasına, cebindeki telefon numaralarına güvenerek değil, bilmediğin delikanlı.
Eskiden iyi gazeteciler vardı. Öyle bildiğin gibi iyi değil, iyi.
Ondan bundan korkarak, başkalarından talimat alarak değil, bilmediğin iyi gazeteciler.
İstanbul delikanlısı, korkusuz ve iyi bir gazeteci Halit Çapın (nam-ı diğer Kolsuz Hemingway)
Şehitler hakkında yazar, ben daha önce neden böyle düşünmedim dersin.
Yeşilköy Beton Salih’in meyhanesini anlatır, ağzıma sürmem diyene bir kadeh ısmarlatır.
Büyük Fenerbahçelidir Halit Çapın
Öyle bildiğin gibi büyük değil, büyük Fenerbahçelidir.
Fenerbahçelilik racondur ama yeri geldiğinde etiktir onun için.
Yazılarında gerektiğinde racon keser, gerektiğinde hayata dair erdemleri Fenerbahçelilik üstünden söyler.
İkili stoperi, markaj ve alan daraltmayı, koşu mesafelerini yazdıklarında göremezsin.
Onun Fenerbahçe için yazdıkları ya bir sevgiliye mektup ya da bir dosta serzeniş niteliğindedir.
Fenerbahçe’yi anlatır, rakip olsan Kadıköy’e gitmek istemezsin.
Düşman olsan düşmanım Halit Çapın gibi olsun istersin.
Galatasaray Neuchatel Xamax maçının sonucunu iptal etme kararı alır, UEFA’ya yazısında en sağlamından sinkaf etmek onun görevidir.
Galatasaray kupayı kazanır, sen dünyaları yen isterim sonra gel bende seni güzelce bir yeneyim diyebilmek onun keyfidir.
Rakip düşman değildir onun için, Fenerbahçe rakipsizdir.
“Biz Fenerbahçeliyiz, bizden çok adam çıkar” sözü onundur ama “maçlarına falan gitmiyorum artık… üzülmekle yetiniyorum” diyecek kadar da aşk acısı çeker zamanı geldiğinde.
Romantik Fenerbahçelinin gönlünde ince hesaplar yoktur, onun için asıl olan her yerde sarı-lacivert formadır, bu forma onun tabusudur, ona asla toz kondurmaz.
Bu yüzden, Mustafa Denizli’yi insan olarak sever ama Fenerbahçe’nin başında olmasını istemez, onun döneminde gelen şampiyonluğu içine sindirmez. Nedeni basittir, daha önce tabusu için söylememesi gereken sözler söylemiştir.
Tomas Daum’a kızıp formayı yere attığında affı yoktur, istediği kadar takıma katkısı olsun onu gönül defterinden çıkarır. Kim bilir belki sahada bile görmek istemez.
29.Temmuz.2006’da karaciğer yetmezliği sonucu 70 yaşında kaybettik Halit Çapın’ı.
İnsan bazı kayıplardan sonra kimi olaylar için iyi ki görmemiş diyebiliyor. Fenerbahçe onu kaybettiğimizde şike çorbasına meze edilmemişti. O zaman en havalı en yüksekte en dokunulmazdaydı. Eskiden de karşısında birileri vardı elbet ama bu kadar nankör değildi. O günün kötüsü belki iyi bile nahif bile kaldı şimdikilerin yanında.
Aynı kayıplar için aynı olaylar üzerinden keşke o olsaydı da denebilir. O zamanda sanırım onun soracağı hesaplar onun alacağı tutum örnek gösterilir. 3.Temmuz’dan dün akşama, okyanus ötesinden dünkü arkadaşa eminim olayları önce bir sınardı, ardından güzelce sıvardı. Bizim yazamadıklarımızı o elbet yazardı.
Ataköy 5. Kısım Camii’nden Paşalı Birol Ağabeyin “Basınımızın ve edebiyat dünyamızın büyük ismi Halit Çapın’ın önünde saygıyla eğiliyoruz.” yazısı ve pek tabi Fenerbahçe bayrağı ile veda ettik kendisine.
Çapın’dan 6 yıl sonra kaybedeceğimiz Halit Kıvanç da cenaze töreninde ”Ben en büyük öksüzdüm. Biz Abdi İpekçi’nin Milliyet Gazetesinin 2 Halit’i idik. Aramızda 10 yaş vardı. Halit bazen öyle yazardı ki yaşça ben büyük, yazıca o benden büyük olurdu” dedi onu uğurlarken.
Bu yazımı bilmeyenler onun adını öğrensin, sevenlerinin de yüzleri biraz olsun gülümsesin diye hazırladım. Umarım yakından bilmeyenler araştıracak onu, bilip unutanlar yaptıkları her yanlışta onun tatlı dokunuşlarını hatırlayacak.
Son cümlem televizyonda, radyoda, gazetede iş bulabilen Fenerbahçe yazarlarına,
Tahmin ediyorum yıllarca anılmak gibi bir derdiniz yok, köşeniz sıcak, cukka demek sağlam. Bir çok cesur kalem evinde beklerken, kendine bir alan ararken bir devrim yapın, bırakın. Belki de sadece 4-4-2 tivit atın.
Hürmetle.

Kerem Bozyayla – 06.10.2023